Yani Ne Olacaksın?

Kariyerimiz ile ilgili ilk kararı – farkında olmasakda – ilk dişimiz çıktıktan ve kafamızdan aşağı döküldükten sonra alırız. Kutlama için toplanan kadınlar bir yandan buğday-bonibon karışımını kaşıklarken bir yandan da üzerine “Kalem, Makas, Ayna, Çekiç” gibi eşyalar konmuş seccadenin üstüne oturttukları çocuğun, hangi eşyaya hamle yapacağını meraklı gözlerle beklerler. Makasa elini atan çocuğun berber mi yoksa terzi mi olacağı ciddi ciddi tartışılır günlerce..

Adamakıllı konuşmayı sökünce bu defa “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuyla karşılaşırız. Ya gerçekten hayallerimizdeki mesleği yada anne babamızın “Yavrum büyüyünce subay/doktor olacak!” diye tekrarlayıp durduğu mesleği söyleyerek oyunumuza kaldığımız yerden devam ederiz.

Lise yıllarında “Ne okuyacaksın?” sorusuna artık kesin bir cevap vermemiz beklenir. Olur da yaptığımız 24 tercih arasından birini kazanıp üniversiteye girebilirsek, bu defa “Bölümünü bitirince ne olacaksın?” sorusuna cevap vermek zorunda kalırız. Hukuk, Tıp, Mühendislik gibi bölümleri okuyorsak işimiz kolaydır. Ne de olsa Doktor, Avukat ve Mühendislik eski zamanların en prestijli ve anlaşılabilir meslekleridir. Ama benim gibi İşletme okuyorsanız vay halinize.. “Hıı, demek işletme okuyorsun, ee ne olacaksın bitirince?” sorusu artık üniversite hayatınızın bir parçası oluverir.

Mezun olup iş aramaya başlayınca bu defa “Falancanın oğlu da işletme okuduydu da hâlâ iş arıyor!” tarzı umudunuzu kıran yorumlara nezaketle “Doğrudur, hayırlısı..” demeniz beklenir. Yüksek lisans yapıyorsanız tek derdi üniversiteye kapağı atmak olanların hayret, bazen de acıma dolu “Nasıl yani, okumaya devam mı edeceksin?” sorusu ile kâh gurulanır, kâh ezilirsiniz..

Velhasılı kelam iş hayatımız, askerliğimiz, evliliğimiz hep başkalarının merak konusu olup duracaktır, bize sabır ve nezaketle cevap vermek düşüyor..

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir